Aşk nereye kadar sarıp sarmalıyor, nerede vahşileşiyor?
Bir konser. Erkek, hoşlandığı kızın sahnede şarkı söyleyişini zevkle dinliyor. Salınışını, etrafa bakışını, ezgilerin ağzından dökülüşünü. Konser bittikten sonra birlikte dolaşıyorlar, biraz içiyorlar, sohbet ediyorlar. Parka gidip oturuyorlar. Gece geç saatler. Kız biraz sarhoş, çimlere uzanıyor. Üzerinde mini eteği. Erkek onu öpmeye başlıyor. Ona âşık olduğunu hissediyor. Sevişiyor onunla. Mutluluk içinde uyuyor. Sabah uyandığında kızı yanında göremiyor. Eve gidip biraz dinleniyor ve kızı aramaya karar veriyor. Kapı çalışıyor. Polisler, bir kıza tecavüz suçlamasıyla hakkında şikâye olduğunu bildiriyorlar. Birlikte karakola gidiyorlar.
Parkta yaşanan bir gecenin ardından hayatları paramparça olan iki insan, Magali Wiéner‘ın kaleminde adaleti arıyor. Evet ve hayırın sınırı nerede başlayıp nerede bitiyor? Yaşamları derinden sarsan soruların peşinde uzun bir sorgu, bir yanıt arayışı.