Yirmi yıl sonra, savaş gerçekten sona mı eriyor? Yaraları sarmak mı daha zor olacak, aile içi ihanetin acısını unutmak mı? Peki ya geçmiş, o ne kadar geride kaldı?
Philip Revee‘nin steampunk dörtlemesinde macera sona eriyor. Savaşın sonuna yaklaşırken, yıllar süren mücadele ve ihanetin acısından bitap kahramanlar huzur arayışında. Yine de geçmişin kötü bir sürprizi var. Son bir düşman daha kaldı. Bu, insanlık adına verilecek son bir savaş daha mı demek?
Kalpler kırık, ittifaklar paramparça… Karanlığa ve sessizliğe gömüldüğü düşünülen topraklardaki hareket dikkat çekiyor. Yakın tarihin tozları, yeniden doğuşun küllerine mi dönüşüyor? Yeni bir yaşam umuduyla omuz omuza verenler, dünyanın tek kurtuluşunun “insansızlaşmak” olduğu düşüncesi karşısında nereye kadar direnebilir? Büyük acılar çekmiş bir dünyanın pamuk ipliğine bağlı dengesi korunabilir, insanlık kara talihi yenebilir mi?..