Bir katil affedilebilir mi? Ya bir çocuk…

DEMET BAŞKAYA

“Angel ona bakmış, beslemiş, tilkiyi armağan etmişti. Luis ona harfleri, şiirin güzelliğini öğretmiş ve tabloyu armağan etmişti. Her iki adam da ona hem acı çektiriyor hem de onu yaşatıyorlardı; tıpkı babalar gibi.”(Sf.70)

Bir katil affedebilir mi? Ya bir çocuk… sevgiyi sonradan öğrenebilir mi?

Hikâye Poloverdo’ların çiftliğinde başlar. Bu çiftlik herkes için bir kaçış noktası, bir sığınma yeridir. Konuksever Poloverdo’lar misafirlerine yatmadan önce şarap ikram eden ve ayıp olmasın diye onunla birkaç dakika sohbet eden, ertesi gün olup da yabancı yoluna gittiğinde öylesine dünyaya getirip, öylesine yetiştirdikleri oğulları Paolo ile yeniden renksiz, tatsız ve yalnız yaşamlarına dönen bir çifttir. Bir gün Angel Allegria isminde bir yabancı gelir. Bay ve Bayan Poloverdo’nun hayatları bu katile ikram ettikleri şarabın rengine bulanıp iki bıçak darbesiyle son bulacaktır…

Katilin Gözyaşları, Angel’in bu cinayeti işleyişinden ve Paolo’nun annesiyle babasını kaybedişinden sonraki hikâyesini anlatır.  Angel’in Paolo’yu öldürememesi, onunla birlikte yaşamaya karar vermesi ve zamanla aralarındaki yakınlığın artması ona sevginin, güvenin, bağlılığın ve sorumluluğun ne demek olduğunu öğretir. Çocuk ise başta zorunlu, sonradan gönüllü bir şekilde kabul ettiği, yaşamına dâhil olan bu katille birlikte ilk kez gerçekten sevildiğini ve önemsendiğini hissetmeye başlar.  Angel, sahiplendiği bu çocuğu yetiştirebilmek için çırpınan, onun varlığıyla mutlu olmanın yolunu keşfetmiş ve geçmişiyle yüzleşmeye başlamış bir adama; Paolo, sevdiği ve kendisine sahip çıkan bir yetişkinle yaşamaya başlamış mutlu bir çocuğa; cinayet bıçağı ise ‘artık kendisiyle sadece patates soyulan bir alet’e dönüşür.

Hayat ikisi için de belli bir rutinde sürerken bir gün ‘kimsenin tesadüfen gitmediği’ o yere Luis Secunda isminde bir yabancı gelir ve dengeler bozulur. Aralarına katılan hali vakti yerinde, okur-yazar bu maceraperestle birbirlerine zar zor alışırlar. Zaman içinde sessiz bir kabullenişle, sıkıntılı ve ağır bir gündelik yaşam kurarlar. Bir gün, çiftliğe birkaç hayvan ve gerekli şeyleri satın almak için şehre gitmeye karar verirler. Birlikte çıktıkları bu yolculuk, hepsi için insanın gerçek doğası ve yaşamdaki çelişkileri adına esaslı birer deneyime dönüşür.

Katilin Gözyaşları, çevremizde olan bitene gelişigüzel tanımlar koymanın anlamsızlığını keşfettirerek gerçek cevapların içimizde olduğunu hissettirecek, hayata hem bir katilin hem de bir çocuğun gözleriyle baktıran dokunaklı hikâyesiyle okurun hafızasında yer edinecek.