Çocuklarıyız derinlerin, bu yüzden Mevzumuz Derin

Ahmet Büke’nin Mevzumuz Derin kitabının tanıtımını okuduğumda “Bedo’yu tanımam, etmem.” dedim kendi kendime. Kitabımızın başkahramanı Bedo, ON8 Blog ağlarında bir süredir bir şeyler anlatmaktaymış meğer.

ON8 blog yazarı olup da blogdaki diğer yazıları okuyamayacak kadar meşgul ve –bazen de –  ilgisiz oluşuma utanarak “Bu kitabı okuyup yazısını yazmam lazım,” diyorum. Akdeniz’de artık yüzülemeyecek kadar soğumuş derin denizler üzerindeki sakin bir tekne gezisinde, “babasının denizde boğulduğunu” öğrendiğinden beri denizle ilişiğini kesmiş İzmir delikanlısı  Bedo’nun hikâyesini okuyorum.

Liseyi bitirmiş, üniversite sınavlarına tekrar hazırlanmakta olan Bedo, “çağdaşlarından” beklenmeyecek derecede kitapları seviyor ama akıllı telefonu da var, Ekşi Sözlük’te de yazıyor, Muse’u da biliyor ve severek dinliyor. Boş çocuk değil yani; hem çağa ayak uydurmuş hem de bu çağdan beklenmeyecek derecede edebiyat tutkunu. Etrafında hep yaşlılar var ve yaşlıların dilini de konuşabiliyor Bedo. Zaten kitabı okurken diyorum, “Bu çocuk bu zamanlarda yaşıyor ama daha eskilere ait gibi.” Eskilerden birşeyler çıkacağını hissediyorum nasılsa. Eskilerden ne çıkıyor da neler oluyor, onu öğrenmek siz sevgili okurlara kalsın; ben Bedo’yu çok sevdim, onu söyleyeyim.

Roman hem yakın Türkiye tarihine hem de edebiyata bir giriş niteliğinde. Özellikle Facebook’u, Twitter’ı, akıllı telefonu, dizüstü bilgisayarı olan, “kitap okumayan, ihtiyacını da duymayan” çocuklar okusun derim. “Neden okuyalım, okuyup bilsek ne olacak, ne değişecek?” derlerse, “Kendinizi ve yaşadığınız ülkeyi anlamak için,” derim. “Bilmek erdemdir,” derim. E onu da ne yapacağız diyorlarsa artık zaten yanlış bloga denk gelmişler demektir!

Bedo’nun İzmir’de anne ve dedesiyle yaşaması, annesinin belediye işçisi olması hep önemsiz detaylarmış gibi görünse de “mevzumuz çok derin” aslında. Bu mevzuya dair de tek söyleyebileceğim, evet, ailesini korumak ister insan; seçimlere zorlanır belki kendininmiş gibi görünen, ama işin ucunda insanlığı kurtarmak varsa, aile dediğimiz nedir ki? “Olur mu, aile her şeydir.” diyorsanız, kitabı okuyun tartışalım.

Yorumlarınızı bekliyorum.