579. Çocuk
İnsan Hakları Derneği’nin raporlarına göre, 1988 yılından bu yana Türkiye’de güvenlik uygulamaları sonucunda ölen 579. çocuk Berkin Elvan. Oğuzcan, Doğan, Ceylan, Enver, Umut, Canan, Behzat ve Uğur gibi nice güzel isimden biri… Okul sırasında, futbol sahasında, tiyatro sahnesinde veya oyun alanında olması gereken isimler…
Hani bir laf edilir ya aileler tarafından, “Çocuklar hiçbir şeyi unutmaz” diye… Sıra arkadaşları, kardeşleri ve mahalledeki oyun arkadaşları onu ve bu yaşananları unutmayacak. Bu hayatın hangi evresinde ve neresinde nasıl bir eğitim alırlarsa alsınlar, gelecekteki politik ve ekonomik motivasyonları ne olursa olsun ve kaç yaşında olurlarsa olsunlar Berkin kardeşlerini unutmayacaklar.
Keşke işimizle, emeğimizle, inancımızla ve umudumuzla can verebilsek bu güzel çocuklara. Tam da bunun için başımızı eğmemek gerekir. Dik durmak, emeğimize sahip çıkmak ve güzel sabahlar için güzel işler yapmaya devam etmek gerekir. Birçok yanlışın ortasında doğru bir ufuk çizgisi için sokakta, yolda, sırada, evde ve işte emeğimize sahip çıkmak ve hep daha iyisini üretmeye devam etmek gerekir. Onlar için… Bu dünyanın çocukları daha güzel sabahlara uyansınlar diye, umudu yaşatmalı ve uçurtmaları hep birlikte uçurmalıyız.
Çocukların hayal dünyasının sınırlarını hiç kimse bilemez, göremez. Şimdi, o dünyaları yaşatmak adına tam da Nâzım’ın dediği gibi, dik durmanın ve birbirimizin yaralarını sarmanın zamanıdır.
Daha güzel, daha aydınlık günlere…
“Ürkek bir serçe gibi eğme başını.
Kaldır başını ve dimdik dur!
Bu senin değil, ülkenin ayıbı
Hırpalanmış yerlerinden öperim çocuk…”
Nâzım Hikmet