Çok güzel bayram bu bayram

Çok güzel bayram bu bayram

Mehmet Erkurt
23 Ekim 2013

Birkaç amca birleşip, amcaoğullarını da toplayıp, ormana girdiler bu bayram. Giriştiler, de denebilir. Kurbanlık semiz ağaçları seçtiler; talaş saçmak sevaptır, klorofil dökmek helaldir, dediler. Dedikleri gibi de…

Deştiler geçtiler bir güzel ormanı. Oklavalı abiler vardı yanlarında; su tabancalı, tombik tombik araçlarıyla. Amcaoğulları, gereken tüm öfkeyi donanmışlardı. Burunlarına bile sığmıyordu onca öfke.

Eh, aşiretlerindi orman, “peri halkı” yaşardı orada; hani kimse ciddiye almadıydı ya tarihten bugüne. Peri ama bunlar, sinir bozucular fena halde. Bi’ çalıştırmazlar amcaları ve amcaoğullarını.

Ee, peri halkı, medeniyetsizdir. Orman sever. Amcagillerse, medeniyetin ta kendisidir. Çok dişlidirler. Canavardırlar.

Cana vardıkları anda da…

*

Bedo’ya da geldi bi’ haller.

Parklarda takılmalar, geceleri uyumamalar, hazır #şiirsokakta’yken gizemli turlara çıkmalar. Kendini de aşan uzun sessizlikler. Yok olmalar, aramamalar.

Y nesli midir nedir, başımıza.

*

Zoran Drvenkar’ın yeni kitabı Aleve Dokunmak taze çıktı kitapçı raflarına. Nefis bir okumaydı benim için. Yine ortalığı birbirine kattı tabii, Drvenkar. Başka türlüsü mümkün değil ki onda. Karambolse karambol.

Haza bir serseri mayının içindeki onulmaz sevgiyi, sorumsuzlukla bencilliği yarıştıran bünyenin hiç bastıramadığı merhameti, deli-kaçığın tekinden beklemeyeceğin prensipleri, özetle, karmaşanın ve marazın içindeki huzur sabitini dökmüş yine ortaya.

Sanırsın, yıllardır görüşmemiş bir baba-oğul bir araya gelince… Yok. Karşındaki Drvenkar’sa, sanma. Dal romana, o sana gösterir gününü.

*

Bir süre, sadece edebiyat sarssa ya bizleri.

Mola versek şu halimize de, edebiyatın tokadını yemekle yetinsek.

Az bir zaman, sadece okuduklarımızla kararıp morarsak. Düşüne konuşa iyileşsek sonra.

Ama adabıyla okusak elimizdekini… Canlarımıza okunmadan.

 

Görsel: Trevor Perdue

Share
Share