İyi bir komşu Facebook’ta arkadaşınız mıdır?

İyi bir komşu Facebook’ta arkadaşınız mıdır?

SEVİN OKYAY
Zamanlı Zamansız - 16 Eylül 2017

15. İstanbul Bienali, her şeyden önce ilgimizi billboard projesiyle, “iyi bir komşu”ya dair birbirinden farklı sorularıyla çekti. Daha doğrusu billboard’lardan önce 36. İstanbul Film Festivali’nde, üçerli tanıtımlarla beyazperdede karşımıza çıktı: İyi bir komşu evinde hayvan beslemeyen bir aile midir? İyi bir komşu sizinle aynı gazeteyi mi okur? İyi bir komşu, sizinkinden daha geniş bir aileye sahip birisi midir? Kimi gülümsememize, kimi hüzünlenmemize yol açan sorular…

Hatta ürkütenleri de vardı: İyi bir komşu, benzer bir mağaza zincirinden alınmış sizinkinin neredeyse aynısı bir koltuğa oturarak sizinle aynı kanalı mı izler? Allah korusun! İnsan hayatında değişiklik ister, değil mi?

Son birkaç yıldır programında İstanbul Bienali ve İstanbul Tasarım Bienali temalarına ait filmlere özel bir seçki ile yer veren Festival, bu Nisan’da da özel bir seçki sunmuştu bize: İstanbul Bienali’nin küratörleri tarafından biraraya getirilen ve bölüme de adını veren “iyi bir komşu” temalı 10 uzun ve 5 kısa metrajlı film. Eh, İKSV festivalleri de birbirinin komşusu sayılır.

15. İstanbul Bienali, 32 ülkeden 56 sanatçının ev, mahalle ve aidiyet kavramlarını tartışmaya açan çalışmalarını sergiliyor. Bienal’in küratörlüğünü üstlenen İskandinav sanatçı ikilisi Elmgreen ve Dragset, toplamda 57 sanatçının çalışmalarına ev sahipliği yapacak 15. İstanbul Bienal’inde Türkiye’den 10 sanatçının bienal için ürettikleri 30 yeni işin sergileneceğini açıklamıştı. 1995 yılından beri ikili olarak çalışan Danimarkalı Michael Elmgreen ile Norveçli Ingar Dragset, Berlin’deki stüdyolarında üsleniyorlar ama bütün dünyayı da dolaşıyorlar. Örneğin bu bienal için girip çıkmadıkları yer kalmamış: sergiler, galeriler, atölyeler, üniversiteler. Tabii İnternet’i de ihmal etmemişler. Bazen İnstagram’ın bile işe yaradığını söylüyorlar.

‘İyi bir komşu’ başlığı altında 16 Eylül ve 12 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek bienal, İstanbul’un birbirine komşu (aslında, biri hariç) 6 farklı mekanına yayılacak. 6 mekân, sayıca biraz azmış gibi geliyor insana. Hele 14. İstanbul Bienali’nin 36 mekâna yayıldığı düşünülürse. Oysa bu mekânlar da birbirine komşu, ‘yürüme mesafesinde’ diyecek kadar yakın. Sanatçı ve küratör Michael Elmgreen, bienalin ev ve mahalle kavramlarını çeşitli açılardan ele alacağını ve iç mekânlardaki yaşam şekillerinin yakın tarihte geçirdiği dönüşümleri sorgulayacağını söylüyor. “İstanbul’un bu bienale ihtiyacı var, çünkü uluslararası toplulukla kurulmuş diyalog keskin bir biçimde zarar gördü. Bu bienal ile birlikte bir dayanışma ağı kurmayı umuyoruz.”

Bu yıl 15. edisyonu ile 30. yaşını kutlayan İstanbul Bienali‘nin 2008 yılından beri direktörlüğünü yürüten Bige Örer ise Elmgreen & Dragset’in kendi sanat pratiklerinde de beyaz küp ve nötr mekanları seven sanatçılar olduğunu belirtiyor. “Yirmi yılı aşkın sanat pratiklerine ve Venedik Bienali (2009) başta olmak üzere bugüne uzanan küratöryel projelerine baktığımızda estetik dilleriyle örtüşen sergileme biçimlerini net bir şekilde okuyabiliyoruz. Bu noktada elbette iyi bir komşu da aynı izleri takip ediyor.

“Sergimiz birbirine komşu sayılabilecek altı mekâna yayılırken, bienal sunumunda sorduğumuz sorulara eserlerin ve mekânların birbirleriyle kurdukları ilişkiler üzerinden de yanıt arıyoruz. Ayrıca, 36 mekâna yayılan 14. İstanbul Bienali ile 6 mekânda kapılarını açacak 15. İstanbul Bienali aynı bütçesel hacmi taşıdığından bu kararın maddi bir yanı olmadığını söyleyebiliriz.” Öte yandan, iki küratörün bu hacimli Bienali rahatlıkla gerçekleştirmesinde 2000 yılından başlayarak, bienallere sanatçı olarak defalarca katılmış olmaları ve İstanbul’u, sanatçıları, sanat çevresin bilmeleri, tanımaları da büyük rol oynadı. Arkadaşlık da bir tür komşuluk nihayetinde.

Aslında en önemlisi İstanbul Bienali’nin 30 yıldır gerçekleşiyor olması. Bige Örer, bunu öncelikle İstanbul Kültür Sanat Vakfı gibi “Türkiye’nin en köklü kültür kurumu tarafından düzenlenmesine bağlıyor ve şunu da ekliyor: “Gücümüzü sanatçılardan ve sanat üretiminden aldığımızı düşünüyorum. En zor zamanlarda bile özellikle genç kuşaklara ilham vereceğini umduğumuz uluslararası bir sergiyi gerçekleştirme fikri, travmalarla başa çıkabilmek ve devam edebilmek için bizi ayakta tutuyor.”

Madem sinemayla başladık, sinemayla bitirelim. Bu yılın filmleri, İstanbul Modern Sinema’da. Program, mahalle fikrinden yola çıkarak aynı mahalli paylaşma hallerine bakıyor. Mahalleli olmak, meydanda buluşmak, aynı sokaklardan yürümek, birinin kapı komşusu olmak, dayanışmak veya direnmek gibi. Programda Avrupa’nın göçmen dramını bir meydan üzerinden anlatan “Amerika Meydanı / Plateia Amerikis” (Yannis Sakaridis, 216), “Gençler Yürüyor / Juventude Em Marcha (Pedro Costa, 2006), Hayao Miyazaki’den fantastik bir komşuluk (Dostum Totoro / Tonari no Totoro (1988), TRT’nin mahalle duygusunu ekrana taşıdığı 1986 tarihli “Perihan Abla” dizisinin ilk iki bölümü ve Nobel ödüllü bir yazarın 40 yıl önce terk ettiği mahallesiyle yüzleşmesini anlatan Arjantin filmi “Saygın Vatandaş / El Ciudadano Ilustre”, 2016).

Ama biz size özellikle Hannes Holm’un yönettiği, 2015 yapımı “Hayata Röveşata Çeken Adam / En Man Som Heter Ove”yi tavsiye edeceğiz. Tabii Miyazaki’nin kalbimizdeki yeri hep başkadır. İstanbul Modern’e gitmişken Bienal sergisini de gezersiniz artık. Farklı ülkelerden pek çok sanatçının yerleştirmesine ev sahipliği yapacak İstanbul Modern’de, büyük ölçekli heykellerin yanı sıra “ev” ve “mahalle” kavramlarına eğilen çalışmalar da var.

 

Mekânlar
İstanbul Modern Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık
Pera Müzesi Pazartesi günleri hariç her gün Salı, Çarşamba, Perşembe ve Cumartesi günleri 10.00-19.00; Cuma günleri 10.00-22.00, Pazar günleri 12.00-18.00 arasında açık
Galata Özel Rum İlköğretim Okulu
Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık
Küçük Mustafa Paşa Hamamı
Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık
ARK Kültür
Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık
Yoğunluk Sanatçı Atölyesi
Pazartesi hariç her gün 10.00-18.00 arasında açık 

İstanbul Modern Perşembe günleri saat 20:00’ye kadar açık.
Açılış haftasına özel olarak 18 eylül Pazartesi günü tüm mekânlar açık.

Giriş Ücretsiz

15. İstanbul Bienali 16 Eylül – 12 Kasım tarihleri arasında tüm mekânlarda ücretsiz olarak gezilebilecek. Ücretsiz davetiye için İKSV internet sitesindeki başvuru formunu dolduran sanatseverlere sergi mekânlarına girişlerini sağlayacak bir QR kodu gönderilecek. Sanatseverler QR kodlu davetiyelerinin bir çıktısını ya da telefon ekranlarındaki dijital QR kodunu mekân girişlerindeki okuyuculara taratarak sergi mekânlarına giriş yapabilecek.

, , , , , , , ,
Share
Share