Edebiyat Dedik Genç Dedik
“Gençlik Edebiyatı Paneli” 30. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda bugün gerçekleştirildi.
Yazar ve akademisyen Necdet Neydim, Can Yayınları Genel Müdürü Can Öz, Günışığı Kitaplığı ve ON8 Yayın Yönetmeni Müren Beykan “Gençlik nedir? Kime genç diyoruz? Gençlik edebiyatı kime hitap eder?” sorularının cevaplarını tartıştı.
Önce, gençlik nedir? Son dönemin en çok kafa kurcalayan sorusunu Müren Beykan, TDK ve Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ünden verdiği örneklerle cevapladı. Yani gençliğin cahil, toy, yaşı gereği düşünebilecek olgunlukta olmayan şeklinde kafamıza kazınmış yanlış tanımlarıyla. Ardından Beykan, cahilliğin görece bir kavram, ergenliğinse bir kendini arayış dönemi olduğunu söyleyerek genç tanımlamasına elle tutulur gerçeklikte bir bakış açısı getirdi.
Olaya daha geniş bir açıdan bakıldığında yalnızca genç değil; gençlik, ilkgençlik, ergen, genç yetişkin gibi birçok kavramın da aynı tanımlama içinde yer aldığı görülüyor. Bu tanımlama karmaşası için Can Öz de sorunun, gencin ne olduğunu tanımlamaya çalışanların gençlerden çok yetişkinlerin yaptığı bir şey olmasından ileri geldiğini ekledi. “Herkesin genç üzerinden bir hesabı var” diyen Öz’e göre, politikacılardan din adamlarına kadar herkes, kendi ideoloji ve algıları doğrultusunda gençlerden bir şeyler bekliyor. Tıpkı çocuklarını yalnız kendi istedikleri şekilde yetiştirmek isteyen, okuyacağı kitapları bile kendileri seçen aileler gibi. Bu bağlamda Necdet Neydim de, gençlerin okumak istedikleri kitapları kendilerinin seçmesi gerektiğini çünkü, eşitlikçilik denilen kavramın gence kendi yaşının gerçeğine göre kendini ifade edebilme özgürlüğünü vermek olduğunu hatırlattı.
“Şiddet içeren sorun edebiyatı”
“Young adult” kimdir biliyor musunuz? Aslında duymamış olmanız çok normal. Müren Beykan’ın anlattığına göre “Young adult” tanımı ilk defa 18. yüzyılda “The Guardian of Education” dergisini yayımlayan Sarah Trimmer tarafından yapılmış. Ve her ne kadar Türkçe’ye “genç yetişkin” olarak çevrilse de bugün pek karşımıza çıkan bir kavram olduğu söylenemez. Peki o zaman genç yetişkin kim ve gençlik edebiyatı nedir? Beykan şöyle tanımlıyor: “Gençlik edebiyatı; ilkgençlikten ayrı olarak soyut düşünsel kurgular ve yaşamın sert yüzünü ortaya koyan yapıtların yanı sıra kahramanı genç olan edebiyattır. Ergenin baş etmesi güç konuları işleyen, sert sorunlarla ilgili gerçekçi romanlar: Uyuşturucu, depresyon, ırkçılık, taciz vb.. Yani bir anlamda şiddet içeren sorun edebiyatı da denebilir.”