Saat ON8’i vurdu, yayındayız!

Saat ON8’i vurdu, yayındayız!

ON8
25 Ağustos 2011

Bakmayın şu saate.
Akrebin ya da yelkovanın ne dediği kimin umrunda?
Vakit bu vakit, geldi işte.

Geldik işte.
Elimizde çok fazla konu, bir o kadar da soru.
Yazılmayı bekleyen fikirler, düşünceler…
Çevrilmeyi bekleyen metinler, haberler…
Ve yağsın yorumlar, eleştiriler…

Blog dedik.
Kitaplar üzerine konuşalım,
Kitaplardan öte konuşalım,
Dört yana birden bakalım,
Farklı raflara dalalım,
Alkışları sorgulayalım,
Yasakları tartışalım istedik.

Şimdi de ses istiyoruz,
Biraz hareket, biraz çalkantı…
Yazın, eleştirin, not düşün…
Beğenin, beğenmeyin, yeter ki ifade edin.
Bizimle koşun ya da önümüze geçin.
Kutularınız hazır, dolduruverin.
Taşırabiliyorsanız dışına,
onu da yapın, taşırın.
Eğrisiyle doğrusuyla
ama her zaman adabıyla.

Farklı farklı yüzler, isimler, sözler, sesler…
Kimisi hemen yanımızda, kimisi henüz epey uzağımızda.
Kimine yakınız, kimiyle de yakınlaşacağız.

Anlayacağınız, biz, yani ON8
bindik bir alamete,
inatla karşı duruyoruz kıyamete.

Çünkü çok şeyimiz var konuşacak, okuyacak, paylaşacak,
derinine dalacak ya da yüzeyini aşacak,
üzerinde patırtılar koparacak,
ya da ortak bir sessizliğe varılacak.

Eğer derseniz “Özet geç!”
hemen geçelim:

Hoş geldiniz
Hoş geldik
Hoş buluştuk…

 

, ,
Share
Share