Yaz geldi, dediler…

Yaz okumalarından sıklıkla söz edilir oldu. Biliriz ya hani…

Çoğunlukla sahilde, mümkünse denizin hemen dibinde yapılan okumalar gibi tasvir edilir bunlar. Zemin kum, gökyüzü aydınlık bir mavi… Dalgaların sesine rüzgâr eşlik eder… Ara ara başını kitaptan kaldırıp ufka bakarsın. Zaman senindir. Hayat da öyle.

Kitaba dalmak, suya dalmak gibi imgelenir.

Bazen okur geçersin, bazen üzerine sohbet edersin, bazen de alıntıyı bir kenara not alır, yetmezse sosyal medyada paylaşırsın. Onunla baş başasındır.

Bazen de, sadece verilmiş bir tatilin ya da alınmış bir iznin, özlenilen durağanlıkla kullanılmasıdır yaz tatili. Mekân o kadar belirleyici değildir. Ve kitabını okuyacağın yerin şeklini, sessizliğini, ıssızlığını, ışığını ve kokusunu sen seçersin. Zaman, yine senindir.

Sürekli bir hoşluk, sürekli bir kitaba adanmış güzellik hali anlatılır. Çünkü senaryoya göre, zamanı, edebiyata ayıracağın o paylaşılmaz zamanı bir şekilde elde etmişsindir.

Anahtar kelime, belki de bu: Zaman. Yaşamın kendine ayırabildiğin kısmı.

Pek azına tanınmış bir hak. Zaman ve yaşam.

Yaz deyince, okumak değil, oturmak lüksüne dahi sahip olmayan insanlar hemen düşmez akla.

Sadece hayatını kazanmak için mevsimleri bile takip etmesine izin verilmemiş bireylerden, bir türlü es veremedikleri çabalayışlarına eklenmiş cehennemi bir sıcaktan söz etmiyoruz. Çalıştıkları fabrikalardan, terledikleri mutfaklardan, verim alamadıkları tarım alanlarından, tükendikleri inşaatlardan, sıfır güvenceyle girdikleri madenlerden, sürekli işittikleri aynı sonu gelmez azarlardan, maruz kaldıkları adaletsizliklerden, göğüsledikleri susturulmuşluklardan da değil.

Kendini ve ailesini kurtarabilmek için ülkesini geride bırakmış, mülteciliğin ağır yüküyle her gün biraz daha kamburlaşanlar da değil…

**

Yaşamayanlardan…

Yaşatılmayanlardan…

Ölümle beslenen iktidarların nesnesine dönmüş bireylerden… Bizlerden…

Ölenlerden… Öldürülenlerden..

“Öldüler, ama…”cıların fütursuz dilinde her gün tekrar tekrar katledilenlerden…

#SuruçtaKatliamVar ve daha pek çok yerde var.

**

Yaz ve okumaları… Evet.

Edebiyata, kitaba zaman ayırabilmenin, biraz da “böyle” yaşayabilmenin diğer adı.

Büyük değil, çok büyük şans.

Suruç’a gidenler, bu şansı birileri daha elde etsin istediler sadece.

Bunun farkında olarak, hepimize iyi yazlar, iyi okumalar.

–