Şiirin rüzgârıyla
Ölüm yıldönümlerinde insanları anmak istemem pek. Elbette anmak, anmamaktan iyidir ama doğum günleri ne güne duruyor? Ne var ki, Edip…
Ölüm yıldönümlerinde insanları anmak istemem pek. Elbette anmak, anmamaktan iyidir ama doğum günleri ne güne duruyor? Ne var ki, Edip…
Sait Faik deyince akla ne gelir? Burgazada, martılar, köpekler, sevdanın ta kendisi, gönlünde şiir yatan büyük bir hikâyeci, iyi insan….
“Heey bre Karacaahmet, kara mezarlık, sana gelmiyorum işte. Var mı bir diyeceğin. Yorgo’nun Meyhanesi’ne gidiyorum, daha çok beklersin!” 1987 yılında…
Şiir bitince babam, “Garip işte bunlar. Gariban yani. Oku ama özenme sen. Hepsi aç ve genç öldüler,” derdi. İstikbalimden hep çok…