İyiliğin ağırlığı diye bir şey var!
Size okulda ezberletildiği gibi maddesel birtakım anlamlar aramayın bunda. Fiziği filan karıştırmayın sakın. İnsanlar, iyiler ve kötüler olmak üzere ikiye…
Size okulda ezberletildiği gibi maddesel birtakım anlamlar aramayın bunda. Fiziği filan karıştırmayın sakın. İnsanlar, iyiler ve kötüler olmak üzere ikiye…
Ben galiba şu hayatta güzelliğine inandığım şeyleri bir türlü anlatamıyorum. Beğenmediklerimi yermeyi, belki tukaka etmeyi daha iyi biliyorum. O da…
Kim besler acıyı, kime beslenir acı ve nedensiz acılar nereden gelir? Nedensiz acılar, sahiden de nedensiz midir? Yoksa tıpkı anaların…
O’nun uzun bahislerini dinlerken ister istemez odaklanıyor ve kopamıyorsunuz. İlgi çekiyor, dikkati dağıtmıyor, söze nereden başlayıp nerede bitireceğini, nerede soluklanacağını…
İnsan ister istemez düşünüyor, bir canın borcu kaç yılda ödenebilir diye. Fikri, zikri, niyeti, ülküsü ne olursa olsun; bu ülkede…
Hepçilingirler’in ironiyle yazdığı bu yazıdaki gerçekler, ne yazık ki ilgi görüyor ve uygulanıyor. Bas bas “Yalan söyleyin!” diye hicivle bağıran…
Ne, nerede, ne zaman, nasıl, neden ve kim: 5N1K. Mutlak’a ulaşmanın olanaksızlığını savunan felsefi görüş: Şüphecilik ya da septisizm ya…
Şimdi, cesur olup konuşmayı, edebiyatı siyasi eleştirilerden arındırmamayı mı seçeceğiz; yoksa sus pus kalıp, hiçbir olmamış gibi ucuz satırlar mı…
Devlet sinemaya gitmiyor. Ne başını, ne sonunu, bilmiyor. “Sinema çıkışındaki insanın halet-i ruhiyesi” ayrı bir yazı konusu –ki Yusuf Atılgan…
Israr edip oturmaya, klavyenin üzerindeki ellerimi seyretmeye başladığımda bir şeyler oluyor. Piç bir fikir doğuveriyor bir anda, oturmazdan önce kafamdaki…