Vur Yokuş Aşağı!
Yokuş aşağı inmek, sanki yokuş yukarı çıkmaktan kolaymış gibi görünür. Oysa, nefes tıkanıklığı gibi bir sorununuz yoksa eğer, daha kolay…
Yokuş aşağı inmek, sanki yokuş yukarı çıkmaktan kolaymış gibi görünür. Oysa, nefes tıkanıklığı gibi bir sorununuz yoksa eğer, daha kolay…
Cuma akşamı üçüncü GİO Ödülleri gecemiz Pera Müzesi sinema salonunda yapıldı. Bana sanki, derneğimize, bize daha uygun, daha sıcak bir…
Bugün Fuar’a gidiyorum. 34. İstanbul Kitap Fuarı’nın iki günü kaldı zaten. Bir bugün, bir yarın. Aslında son günü gitmeyi tercih…
İrem Uşar’ı daha önceden tanımazdım. Zaten sanat dünyasında şimdi çok sevdiğim hemen hemen herkesi dinleyici, seyirci ya da okur olarak…
Çocukluğumdan beri polisiye okumayı severim. Polisiye kategorisine konularak, “edebi” değerden uzak tutulmak istenen pek çok iyi yazar tanıdım bu sayede….
Kırk yıldır basın camiasının içinde yer alan biri olarak, Sennur’u şairliğinden de önce düzeltmenliğiyle, ayrıca yanlış bulduğu fikirleri sözlü olarak…
Geçen hafta yazı yazmadım, çünkü zaten Günışığı Kitaplığı kutlamaları sayfaları doldurmuştu. Biz, ON8’in iki kıdemli yazarı, Ahmet Büke ile ben…
Tuncel Kurtiz’i gençlik yıllarımdan beri tanıyorum, hatta ilkgençlik denebilir. Sonraları ona hep “ağbi” demek istemiştim, niye olduğunu bilmeden. Doğum tarihine…
İki yıl önce kasım ayında, o yıla kadar Akbank Caz Festivali’nin direktörü olan ve Naim Dilmener’in deyişiyle, “Sayıları giderek azalan…
ON8 Blog’da komşum Ahmet Büke’yi her hafta sektirmeden okuyorum. Çünkü “Sosyal Ayrıntılar Ansiklopedisi” köşesindeki hikâyelerini çok seviyorum, kendisinin de, birkaç…