Şaşkın
Leyla Hanım, “Cumartesi sabah erkenden gel,” dedi. “Aslı’nın doğum günü var, hazırlık yapacağız.” “Peki,” dedim, “gelirim.” Aslı’cık yedi yaşına basacak….
Leyla Hanım, “Cumartesi sabah erkenden gel,” dedi. “Aslı’nın doğum günü var, hazırlık yapacağız.” “Peki,” dedim, “gelirim.” Aslı’cık yedi yaşına basacak….
Terliyim. Terliyorum. Hep böyle oluyor bu son günlerde. Yine yapış yapış bir Çukurova sıcağı. Fabrika da sıcaktan bunalıyor olmalı ki,…
Serap bir sabah beti benzi atmış halde işe geldi. Hafta sonu ne olduysa olmuş o güleç yüzlü, şen şakrak kız…
Her şey annemin bilmem kaçıncı dereceden kuzeni Aylin Abla’nın bir iş için İstanbul’a gelip bizde kalmasıyla başladı. Hem bu bahaneyle…
Pazartesi. Sekizi yirmi geçiyor. Dışarıda yoğun bir yağmur var, trafik neredeyse durmuş ve korna sesleri inanılmaz bir gürültüye neden oluyor….
Annem oda kapısında durmuş, içi tıka basa dolu hasır plaj çantasını bir omuzundan diğerine geçirirken, kim bilir kaçıncı kez aynı…
Öğlene doğru uyandı. Başı ağrıyordu. Ayağa kalkarken az kalsın uyumadan önce kanepenin altına gelişigüzel itiverdiği bilgisayarının üstüne basıyordu. Sendeledi ama…
Süper bir gazla başlayıp, daha sonra da parasızlık yüzünden işe güce verince kendimi, cücük gibi üç tane yazıyla kalakaldım sitede….